Acil destek bekleniyor! Uyarı, şehri kurtarmanın tek yolu bu
Depremden etkilenen illerde sanayi de büyük zarar gördü. Bazı organize sanayi bölgelerinde fabrikalar çöktü ve ağır hasarlı alanlar oldu. Bazı illerde hasar çok fazla olmamakla birlikte haftalarca süren üretim duruşları yaşandı. Fabrikalar çalışsa veya küçük onarımlarla üretime geçse de çalışacak işçi bulamıyordu. Depremzedeler doğal olarak işlerine dönemediler. Çoğu illerini terk etti. Otel yıkımları nedeniyle bölgede turizm sektörünün toparlanması diğer sektörlere göre daha uzun sürecektir. Tahminlere göre köylerdeki küçük aile işletmelerinde bulunan ahırların çökmesi sonucu yüzbinlerce küçükbaş hayvan telef oldu. Yemlikler çökmek üzere olduğu için kalan hayvanlara yiyecek bulamayan köylüler, onları üçte bir fiyatına fırsatçılara sattı.
Birçok uzman kuruluş, sarsıntının neden olabileceği milli ürün kaybı, hasarın onarımı için gerekli masraflar için talepte bulunuyor. ABD yatırım bankası JP Morgan, yalnızca hasar için 25 milyar dolar gerekeceğini belirledi. Morgan Stanley, doğrudan ev hasarının maliyetinin 24 milyar dolar civarında olduğunu tahmin ediyor, ancak bazı ek maliyetler dikkate alındığında bu rakamın 38 milyar dolara ulaşabileceği tahmin ediliyor.Bu bahiste en değerli işi yapan TÜRKONFED, 10,5 milyar dolarlık GSYİH kaybı ve 3 milyar dolarlık iş günü kaybı hesapladı. Konut ve diğer masraflar dahil olmak üzere toplam 84 milyar dolarlık bir harcamanın gerekli olacağını varsaydı.Reuters’in hesaplamalarına atıfta bulunduğu ekonomistler, depremin GSYH’ye etkisini 0,6 ile 2 puan arasında bir kayıp olarak hesapladılar.
ÇALIŞANIN DEPREMİ DÜZENLİ İŞLERİ DURDURDU
İllerdeki duruma gelince… En büyük etki Hatay’da yaşandı. İl yöneticilerinin verdiği bilgiye göre, bu ilde bulunan 1.500 küçük ölçekli yan sanayi işletmesinden 1.400’ünün binasında çökme meydana geldi. Bu durum büyük sanayi kuruluşlarını da durdurdu. Binaların göreli sağlamlığı ve yapımında deprem riskinin dikkate alınması nedeniyle büyük fabrika binalarına verilen hasar konutlar kadar olmamış, tüm bölgedeki depremzedeler sabit, ayakta duran işyerlerini bile durdurmuştur. . Birçok taraftan takviye talepleri gelse de bölgedeki iş gücünün güvenli bir şekilde barınabilmesi için acil talepler listesinin başında konteyner talebi geliyor. Antakya OSB Lideri Tahsin Kabaali, işçilerle ilgili çok büyük dertleri olduğunu vurguladı. Kabaali “Tesisler çalışmaya başlayacak ama kendi fabrikamdan örnek vereyim; 215 çalışanımdan sadece 60’ı burada, diğerleri yok.”söz konusu.
Bölgedeki iş dünyası kuruluşları, Adana ve Osmaniye gibi bazı illerde üretime yeniden başlandığını, kısa süreli duraklamaların yaşandığını ancak bazı illerin deprem öncesi kapasiteye dönmesinin yaklaşık bir ay süreceğini bildirdi.
Fiziksel hasar (bina ve makine), iş gücü kayıpları, tedarik zincirinin aksaması, alacak ve borçların durması gibi birçok yönden karamsarlık var. Bölgedeki endüstrinin, üretimi canlandırmak ve sarsıntı öncesi kapasitelere ulaşmak için özel önlemlere ihtiyacı var. Birçok ilde kurumlar hala kapalı. Yetkililere ulaşmada zorluklar yaşanıyor. Bölgedeki üretim kayıplarının tespiti için çalışmaların başlatıldığı belirtildi. Bu çalışma bittiğinde kaybın tüm boyutları tam anlamıyla ortaya çıkacaktır. İktisat Gazetesi hasar ön tespiti için çalışma yaptı. İl il genelinde elde edilen sonuçlar şöyle:
■ DEPREM BEN ÇEKİLMİŞ G sen BEN LLER’DE SANAYİ BEN N BEN N DURUM
ANTAKYA
KÜÇÜK SANAYİ YOK OLDU, DAĞ ARAZİSİ OSB’Yİ KORUDU
Depremde en büyük maddi kayıp Antakya’da meydana geldi. Küçük sanayi işletmeleri yıkılırken, dağlık topraklardaki Organize Sanayi Bölgesi yıkımdan az hasarla kurtuldu. Antakya OSB Lideri Tahsin Kabaali, “OSB’nin dağlık bir bölgede ve şehir dışında olmasının faydasını ilk kez gördük” söz konusu. Antakya OSB’deki tesislerin 20 Şubat Pazartesi gününden itibaren faaliyete geçeceğini belirten Kabaali, işçi anlamında büyük sıkıntılar yaşadıklarını vurguladı. Kabaali “Tesisler çalışmaya başlayacak ama kendi fabrikamdan örnek vereyim; 215 çalışanımdan sadece 60’ı burada, diğerleri yok.”söz konusu.
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin ‘tamamen yok edildi’ söylenmiş. Çin, “Antakya’nın sanayi ihtiyacını karşılayan buradaki 1.500 yan sanayi kuruluşundan 1.400’ü battı. Yan sanayinin tekrar çalışması ve ayağa kalkması için hibelere ve uzun vadeli kredilere ihtiyaç var. Hızlı, kesintili, palyatif analizlere ihtiyaç var çünkü ana sanayi yan sanayi olmadan ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bunun için konteyner sanayisini ve yan sanayisini bir şekilde harekete geçirmemiz gerekiyor. Sonuç olarak Antakya’da cıvatacı, tornacı, perdeci, elektrikçi, kablocu, döşemeci ayakta olmadan sürdürülebilir bir yaşam mümkün değil. OSB’nin yüzde 95’i ayakta ama burada da insan kaynağı sorunu var. Hem mavi hem de beyaz yakalı işçileri güvence altına almamız gerekiyor. Fabrikaların tek başına ayakta durması bir şey ifade etmiyor.”söz konusu.
FABRİKALAR ÇALIŞAN KAYBETTİ
Depremin ilk günlerinde limanda çıkan büyük yangınla dikkatleri üzerine çeken Hatay’ın kıyı ilçesi İskenderun’da özellikle kıyı kesiminde deniz dolgusu üzerinde tesisi bulunan çelik üreticilerinde hasar meydana geldi. İlçedeki durumu anlatan İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, depremde İTSO’nun 2 meclis üyesinin hayatını kaybettiğini, bunlardan birinin eşi ve iki çocuğuyla birlikte hayatını kaybettiğini söyledi. Yılmaz, “İnsanlar hala korkudan kapalı alanlara giremiyor. Sektörde hasarlar var, hemen faaliyete geçmesi beklenemez. Birçok fabrika personelini kaybetti, yakınını kaybedenler var, şehri terk edenler var. Tekrar rayına oturmaları zaman alacak.”söz konusu.
KAHRAMANMARAŞ
TÜRKOĞLU OSB’DE 8 OPERASYONDA AĞIR VE HAFİF ASAR OLUŞTU
Türkoğlu OSB Başkan Yardımcısı Furkan Bayazıt, tamamı tahsisli 30 sanayi parseli bulunduğunu, 4 işletme inşaatının devam ettiğini bildirdi. “Bu parsellerde yer alan firmaların mevcut durumu göz önüne alındığında 8 tanesi ağır, 18 tanesi de hafif hasarlıdır” söz konusu. OSB’de canlanma ve hızlı bir şekilde üretime dönüş için bir zemin olmasını isteyen Beyazıt, “Fabrikalardaki çalışmalara TSK, DSİ ve KGM başta olmak üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının araç ve gereçlerinin yardımcı olmasını bekliyoruz. Süreçle ilgili bir yol haritası çizilerek depremzedelerin hasar süreçleri hakkında bilgilendirilmesini istiyoruz” dedi.
Sektörün ildeki durumu hakkında daha önce basına açıklamalarda bulunan İstanbul Dokuma ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz ve Kahramanmaraş merkezli Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Öksüz, söz konusu, “Kahramanmaraş’ta durum çok kötü. Birçok fabrika yıkıldı ve birçok fabrika hasar gördü. Yaraların iyileşmesi uzun zaman alacak.” söz konusu. Kahramanmaraş Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Narlı’nın fabrikası yıkımın ortasında.
MALATYA
TÜM FABRİKALAR HASAR GÖRDÜ, ÜRETİM DURDU, DURUM AĞIR
Depremde yakınlarını da kaybeden Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Oğuzhan Çet Sadıkoğlu, kentteki tüm fabrikaların hasar gördüğünü söyledi. Sadıkoğlu durumu şöyle anlattı:
“Maalesef depremden zarar görmeyen işyeri bile yok. Fabrikaların yüzde 25’inde ise çökme vb. kayıplar dillere destan olsa da hammadde ve makinelerin zarar görmesi ile tamamen yıkıldı. Artık üretim tamamen durmuştur. Siparişler de durdu. Üretim ve ihracattaki düşüş oranı yüzde 100. Birçok çalışan da aileleriyle birlikte şehri terk etti. İşçi bulmakta zorlanıyoruz. Firmaların eleman yetiştirmesi çok kolaydır. İşçileri burada tutalım dersek barınma için konteynerler çok değerli. Büyük işletmeler yine tedarik ediyor ama küçük işletmeler için çok zor. Devletin bu konuda küçük sanayicilere konteyner desteği vermesi gerekiyor ki işçiler Malatya’ya dönebilsin ve barınma sorunu ortadan kalksın. Mevcut koşullarda gelmesi zor. İşçi bulamamak kısa ve uzun vadede çok büyük bir sorun olacaktır. Daimi ikamet varsa 1-2 ay sonra tekrar gideriz. Öte yandan ‘yaraları saracağız’ deniliyor ama bu yaraların nasıl sarılacağını kimse bilmiyor. Hükümetin ne yapacağını bilmiyoruz ve bu konuda bir açıklama bekliyoruz. Bu zorlu süreci bir an önce atlatmak için sabırsızlanıyoruz. Öncelikle 2 yıl faizsiz kredi bazında firmalar tekrar ayağa kalkabilmelidir. Tadilat ayrıca takviye gerektirir. SGK’da da takviye sağlanmalı ve gerekirse 1 yıl için asgari fiyat eki verilmelidir. Vergi ödemeleri de 1 yıl alınmamalıdır. Şirketlerimizin çek-senet ödemeleri de bulunmaktadır. Bu konuda firmalarımızın yarın sıkıntı yaşamaması için bir temel atılmalıdır” dedi.
ADIYAMAN
10 FABRİKA BÜYÜK HASAR GÖRDÜ, İŞÇİLER ÇALIŞTI
Adıyaman OSB Lideri Abdulkadir Çelenk, toparlanmak ve üretime başlamak için çalıştıklarını söyledi. Çelenk, ildeki sanayinin durumu hakkında şunları söyledi:
“Adıyaman OSB büyük bir kayıp yaşadı. 10 fabrika da büyük çapta hasar gördü. Çalışanların çoğu da gitti. Burada kalması için seferber olduk. 120 bin kişi başka illere gitti. Konteyner kent kurulursa bu sorun çözülecek. En az 4.000 kişilik bir konteyner şehre ihtiyacımız var. Konut sorunu çözülürse üretime başlayacağız. OSB’de bu yılki hedefimiz 27 bin istihdam oldu. Adıyaman’ı yok olmaktan kurtarmanın tek yolu OSB’dir. Şu anda 22 binden fazla kişi istihdam ediliyor. Bu nedenle barınma sorunu bir an önce çözülmelidir. İyileşmek için de çok fazla finansal desteğe ihtiyacımız var. İşletmelere düşük faizli 2 yılı ödemesiz kredi eki verilmesi de bu süreyi kısaltacaktır.”
GAZİANTEP
BÜYÜK BİR HASAR OLMADI AMA ARACIN ÜRETİMİNE KADAR 15 – 20 GÜN VERİLDİ
Gaziantep OSB Lideri Cengiz Şimşek, depremler nedeniyle işletmelerde küçük çaplı kayıpların meydana geldiğini söyledi. Yıldırım, “Gaziantep, çarkların hep döndüğü bir sanayi kentidir. Çok şükür deprem nedeniyle iş yerlerinde büyük çaplı bir hasar olmadı. Ancak ufak tefek hasarların yanı sıra makinelerde arızalar meydana geldi. Bazı fabrikalarda makineler bozuldu, bazılarında yer değiştirince ayarları bozuldu. Prodüksiyona orta bir hafta vermek zorunda kaldık. Böyle bir durumdan sonra makineyi kapatıp kaldığımız yerden devam edemeyiz. Tekrar ısınmak, ayarları tekrar yapmak ve aynı iş kalitesini sağlamak zorundayız. Bu ortalama 15 gündür. Şubat ayı sonuna kadar düzeltip Mart ayına kadar 6 Şubat’tan önce kapasiteye ulaşmayı umuyoruz. Öte yandan, 1 aylık orta ölçekli bir iş çok uzun bir süre. Gaziantep her zaman devletinin yanında olan ve ülke ekonomisine değer katan bir şehirdir. Felaketin ardından bazı sütunlar norm haline geldi. Bu anlamda bankalardan pozitif ayrımcılığa ek olarak hibe ya da düşük faizli kredi desteği verilmesi işletmelerin yükünü azaltacaktır.
RAPOR
FABRİKA YOK OLMADI
100 fabrikanın faaliyet gösterdiği Kilis’te organize sanayi bölgesinde yıkılan fabrika olmadı. Kilis Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sönmez, Kilis’in depremden etkilenen diğer illere göre daha iyi durumda olduğunu söyledi. Sönmez, “Yıkılmış bir fabrikamız yok. Bölgede elektrik var, doğalgaz yok. Üretim yapılamıyor. Depremin yaralarını sarmaya ve depremden en çok etkilenen bölgelere yardım ulaştırmaya çalışıyoruz” dedi.dedi.
Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hacı Mustafa Celkanlı, depremde zarar gören işyerlerinin taleplerini şöyle sıraladı:
“6 Şubat 2023 tarihinden önce düzenlenen çeklerle ilgili olarak bankaların düşük faizli, 6 ay ödemesiz kredi açmasını ve kredi karşılığında çeki bankalar tarafından alıcıya ödemesini istiyoruz. Deprem bölgesinde 10 ilde 6 Şubat 2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve bu tarihten sonra tahakkuk edecek su, doğalgaz ve elektrik faturalarının ödenmesi Ağustos ayı sonuna kadar faizsiz olarak ertelenmelidir. Bu illerde su, doğalgaz ve elektrik faturalarında birim fiyatlar yüzde 50 indirimli uygulanmalı. Sarsıntı bölgesindeki illerde kiracı kiracı ise 2 bin TL, konut sahibi ise 5 bin TL olacak kira yardımının kiracı olup olmadığına bakılmaksızın 5 bin TL olarak uygulanması gerekiyor. ikamet veya kiracı. İş yerlerine de kira yardımı yapılmalı. Bu illerdeki BAĞ-KUR primleri de devlet tarafından karşılanmalıdır. Sanayici ve iş adamlarının tahakkuk eden SGK primlerine yüzde 50 indirim yapılmalı.
DİYARBAKIR
FABRİKA YOK, HAFTALIK ÜRETİM BAŞLIYOR
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, kentte yıkılan fabrika olmadığını söyledi. Kaynak, “Sadece ağır hasarlı veya yıkılacak binaların altında iş yerlerimiz var. OSB’lerimizde veya büyük işletmelerimizde sıkıntı yok. İşletmelerimizin değerli kısmı sağlam ve hafta başı itibariyle faaliyetlerine başladılar. Sorun yok. Hem odalarımızda hem de Esnaf Odasına kayıtlı işyerlerimizde ufak tefek tadilat gerektiren durumlar olabiliyor.
Hem işçinin yokluğu hem de depremin yarattığı manevi sebeplerden dolayı bir hafta tamamen durduk. Sivil uyum ekibinin hem valilik hem de AFAD ile işbirliği yapmasıyla işletmeler faaliyetlerine başladı. Ülke olarak üretimimizde ve ihracatımızda kayıplar var. Şu anda bürokratik ve fiziki anlamda üretilenin ihraç edilmesi ve piyasaya arzı ile ilgili sorunlar devam etmektedir. İhracatımıza ve yurtdışı satışlarımıza değerli bir şekilde yansıyacaktır. Sayısal bir şey söylemek için çok erken. Bu ayın tamamlanması ve geçen yılın aynı dönemi ve bir önceki ayın numarası ile görünecektir.
Birkaç adım atmak aslında eski kapasitemize dönmemizi sağlayacaktır. Faaliyete geçen işletmelerde yüzde 20 oranında iş gücü kaybı yaşanıyor. Depremin yarattığı kaygı ve göçten kaynaklanmaktadır. Bunların aşılması gerekir. Mal tedarikinde de sıkıntı var. Bunlar çeşitli takviyelerle hızlı bir şekilde çözülebilir. İş-Kur bölgede işçi göçünü önleyebilir. Obursa işletmelere faizsiz kredi eki verilmeli.”
ADANA
ENDÜSTRİYEL TESİSLERDE BÜYÜK HASAR YOKTUR, ÜRETİM DEVAM ETMEKTEDİR
Adana, depremde lojistik aktarma merkezi olarak değerli bir rol oynadı. İldeki Şakirpaşa Havalimanı ve İncirlik Hava Üssü, yurt içi ve yurt dışından uçaklarla gönderilen kurtarma ekipleri ve yardım malzemelerinin ağır hasar gören illere ulaştırılmasına büyük katkı sağladı. Gelen yardım malzemelerinin bir kısmı doğrudan diğer illere gönderilirken, bir kısmı da depolara ayrılarak gönderildi. Kentte kamu ve özel bölümler için 200 bin metrekarelik depo alanı kullanıldı.
Adana Valisi Dr. Süleyman Elban, “Yaralarını saran ilk il Adana oldu ve bitirilen ekip ve teçhizatı ağır hasar gören illere hemen sevk ettik” söz konusu. Hasar tespitinin devam ettiği ilde şu ana kadar yaklaşık 70 ağır hasar, 400’e yakın orta hasar, 2 bin 200 hafif hasarlı ve 7 bin hasarsız yapının tespit edildiğini anlatan Vali Elban, bölgede pürüzlülüğe yol açacak bir durumun bulunmadığını bildirdi. endüstriyel tesislerde üretim.
Adana iş dünyası ise afet bölgesindeki 11 ilde ekonomiyi ayağa kaldırmak için atılacak adımlarla ilgili olarak; Kısa çalışma ödeneğinin yürürlüğe girmesi, yapılacak yardımlarda bu illerdeki firmalarla iş yapan ancak bu bölgede bulunmayan firmaların da dikkate alınması gerektiğini dile getirdi.
OSMANLI
OSB’DE TESİSLER AÇIK, ÇALIŞANLAR İŞE GİTMİYOR
Osmaniye’de OSB ve küçük sanayide çalışma yürütülürken, çalışanların işe gelmemesi nedeniyle sorun yaşanıyor. Osmaniye OSB Bölge Müdürü Musa Gönül, tesislerin yeniden çalışmaya başladığını ancak fabrikalarda sorun olmamasına rağmen işçi sorunu yaşandığını belirtti.
Yaklaşık 160 evin yıkıldığı ilde ayakta kalan binalara halen ulaşılamıyor. İlk belirlemelere göre orta hasarlı ve ağır hasarlı bina sayısının fazla olması insanları binalardan uzaklaştırıyor. Bu ilde 3 bin 500 – 4 bin konuta ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Konteyner kent için çalışmalar devam ediyor.
ELAZIĞ
OSB’DE HASAR YOK, AĞIR GÖÇ ALIYOR
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, kentte meydana gelen deprem nedeniyle 2020 yılındaki depreme hazırlıklı oldukları için büyük çaplı bir kayıp yaşanmadığını kaydetti. Alan, “Çok şükür OSB boşa gitmedi. Yavaş yavaş iyileşiyor. Ancak demografik yapıda değişiklikler oldu. Yurt dışından 70-80 bin civarında göçmen aldık. Kentte barınma ve ulaşım sorunu var. Bunun çözülmesi gerekiyor. Elazığ depremin yaşandığı 10 il ile ticaret yapan bir şehir. Burada da çek ve senetle ticaret yapılıyor. Bu bahisteki ödemelerden dolayı sıkıntı çekiyoruz ve bu bahsin desteklenmesi gerekiyor. Düşük faizlerle ya da hibelerle Elazığ eski günlerine dönecek” dedi.
Kısmen etkilenen iller olan Şanlıurfa ve Mersin’deki fabrikalarda önemli bir hasar meydana gelmedi. Üretim devam ediyor.
NE BEKLİYORLAR?
Deprem bölgesinden sanayiciler ve iş dünyası teşkilatı liderleri, üretimi deprem öncesi kapasitelerine döndürmek için yapılması gerekenlerin yanı sıra aylarca, yıllarca sürecek etkilere karşı önlem alınmasını istiyor. En değerli takviye kalemleri ise mali destek, depremzedeler nedeniyle iş gücü kaybı, göçe karşı bölgede acil konteyner kentlerin oluşturulması, borç ve harcamalar açısından neler yapılabileceği olarak öne çıkıyor. İktisat Gazetesi’ne yapılan açıklamalara göre dil ile ilgili talepler şöyle:
■Finansal güçlendirme, uzun vadeli kredi ve yapılandırma kolaylıkları
■Zimmete geçirilen konteynerlerin çalışan sayısı kadar şirketlere verilmesi
■Deprem öncesi düzenlenen çekler için bankalar düşük faizli ve ödemesiz dönemli kredi açmaktadır.
■ Deprem öncesi tahakkuk eden ve bu tarihten sonra tahakkuk edecek olan su, doğalgaz ve elektrik faturalarında indirim ve ertelemeler
■ İşyerleri için kira yardımı
■Bağ-KUR primleri devlet tarafından karşılanmaktadır.
■SGK primlerinde indirim
■Sigorta şirketlerinin süreci hızlandırması için hasar tespit tutanaklarının hızlı ve yetkin kişilerce yapılması, aktif bir uzlaşma kurumu olması gerekmektedir.
■Depremden etkilenen işçilerin durumunun iş hukuku açısından netleştirilmesi
■ Tüm depremzedelere işsizlik yardımı sağlanması
■Yurt dışından gelen işçilerin maaşlarına ek olarak yüzde 50 oranında işsizlik ödeneği ödenmektedir.
■Kapatılmayan teşvik belgelerinin en az 3 yıl uzatılması
■Şirketlerin alacak, borç, alacak, çek, alacak ve borçlarının nakit akışını bozmayacak şekilde yapılması
■Tarım ve hayvancılık işletmelerine ve çiftçilere yem desteği
■Yeni imar gerektiren yerlerde mutlaka zemin etütleri yapmak.
KENTSEL ALANIN %6,6’SI HASAR GÖRDÜ
Yapı mühendisliği ve afet riskinin azaltılması alanlarında dünya çapında faaliyet gösteren Miyamoto International, NASA uydularından aldığı bilgiler ışığında 7,8 ve 7,5 büyüklüğündeki depremlerin neden olduğu tahribatı analiz etti. Miyamoto uzmanları, ilk depremin yerden 1 km yükseklikte gerçekleştiği için çok şiddetli hissedildiğini vurguladı. Kentlerin deprem öncesi ve deprem sonrası görüntülerini karşılaştırarak hasarlı binaların kapladığı alanı hesaplayan analistler, en fazla hasarın meydana geldiği kent merkezlerinin yüzde 76,2 ile Kahramanmaraş’ın Ekinözü ve Malatya’nın Yeşilyurt ilçe merkezleri olduğunu belirledi. Ekinözü’nde 1,25 km2’lik kentsel alanın 0,84 km2’si zarar görürken, Yeşilyurt’ta 0,61 km2’lik alanın 0,41 km2’si yıkıldı. Deprem bölgesindeki tüm kentsel alanlarda hasar oranı yüzde 6,6 olarak hesaplandı.
■ DEMOGRAF BEN K YAPISI KORUMALI, sen İNKAR BEN M DEVAM BEN
Otelleriyle depremzedelerin mağduriyetini azaltmak için ilk günden itibaren kapılarını depremzedelere açan Antalya iş dünyası, resmi kayıtlara göre 140 binden fazla depremzedenin Antalya’ya geldiğini kaydetti. Bunun yanı sıra kendi imkanlarıyla bölgeye gelen ve şehirde kendi imkanlarıyla kalan depremzedelerin olduğunu belirten iş dünyası, depremde bu kapasiteyi oluşturmanın en sürdürülebilir yolunun bu olduğunu söyledi. Antalya’da kurulabilecek çadır ya da konteyner gibi kesintili yerleşim alanları oluşturmak yerine bölge. analizin altını çiziyor. Sallanan bölgede tüm yerleşim yerlerinde kalıcı konutlar ve konteyner kentler yapılmaya çalışılması gerektiğini vurgulayan iş dünyası, “İnsanlar yaşadıkları yere yakın tutulmalı. Dahili belleği unutmalarına izin verilmemelidir. Bu yerler eski yerleşim yerleridir. Bölgenin demografik yapısı korunmalıdır. Bölgede güvenli yaşam alanları oluşturularak üretimin devamı sağlanmalıdır. Ekonomik potansiyeli yüksek olan bölgenin üretim gücü canlı tutulmalıdır.